Gavs-ı Bilvanisi
![Gavs-ı Bilvanisi](https://tasavvufmektebi.com/wp-content/uploads/2023/09/FB_IMG_1695713957048.jpg)
Bir gün Gavs Seyyid Abdülhakim Elhüseynî (k.s.) hazretlerine,
- Efendim, bizler hatme yapıyoruz, sâdâtlar da buna çok ehemmiyet veriyorlar. Acaba bu hatmelerden bize ne gibi fayda var, diye soruldu. Hazret şu cevabı verdi:
- Hatmenin birçok faydası vardır. Şu anda Resûl-i Ekrem (s.a.v) bana, “Ümmetime en iyi ve en faydalı bir ameli tavsiye et” diye buyursa benim hangi ameli tavsiye edeceğimi bilir misiniz? Hatm-i hâcegânı tavsiye ederim. Çünkü hatmenin reisi Resûl-i Ekrem’dir. Silsile-i Şerif okunmaya başladıktan sonra, Resûlullah’ın (s.a.v) ruhaniyeti başta olmak üzere, diğer bütün sâdâtların ruhaniyeti o halkaya iner ve orada bulunan bütün cemaatin arzularını kaydederler. Silsile okunması tamam olduktan sonra Resûl-i Ekrem’in (s.a.v) ve sâdâtların ruhaniyeti o halkada bulunanların arzu ve isteklerini doğrudan Rabbü’l-âlemin’e arzederler. Resûlullah’ın (s.a.v) götürdüğü ve Allah’a (c.c) arz ettiği istekler hiç reddedilmez.[38]
Gavs-ı Bilvânisî (k.s.) bir sohbetinde hatme yapmanın ve zikretmenin ehemmiyetini şöyle dile getirmiştir:
“İnsan, günde iki defa sâdâtın ruhaniyetini hazır etmeli ve nazarları altına girmelidir. Biri hatmede, biri de vird çekerken… Günde bir veya iki defa sâdâtın nazarına giren kimse için korku olmaz. Sâdât-ı Nakşibendi onları bırakmaz, Peygamber Efendimiz onu yalnız bırakmaz.”[39], [40]
S. Muhammed Raşit Hz. (k.s.) hatme için şöyle nasihat etmiştir:
“Sadat-ı Nakşibendi yanında hatme çok kıymetlidir. Hatmesiz kalınmamalıdır. İnsan Nakşibendi olduktan sonra nerede bir hatme yapılırsa hissesi içindedir. Bir defa hatme bir de vird çekerken sadatın ruhaniyetinin nazarı altına girmelidir. Tarikate girip de mazeretsiz olarak evde oturup da hatmeye girmeyen kimseyi ne Peygamber (s.a.v.) ne Sadat-ı Kiram tanır. Camiden ve hatmeden uzak kalmayınız.”
“KADDESALLÂHU SIRRAHU’L AZÎZ”
🌹Gavs-ı Kasrevî Seyyid Abdülhâkim El-Huseynî Hz {Şâh-ı Hazne Ahmed El-Haznevî Hz’nin halifesidir}
“KADDESALLÂHU SIRRAHU’L AZÎZ”